6 Temmuz 2012 Cuma

El Cin (2012)


Korku ve Gerilim Türünde Yeni bir Türk filmi geliyor, Bugüne kadar gelen Türk filmlerinde genelde korku öğeleri her zaman Cinler olmuştur. Yeni gelen film ise isminden kendini hemen belli ediyor. El Cin filminin yönetmenliğini Dabbe ve Semum filmlerinin yönetmeni Hasan Karacadağ tarafından gerçekleştiriliyor. Filmin Başrollerini Fulya Zenginer, Serdal Genç ve Oğuzhan Yıldız paylaşıyor.
 İstanbul'un sahil ilçesi Şile'de küçük bir kız kimliği belirsiz kişilerce kaçırılır. Olaylardan habersiz, kendi halinde yaşayan 5 üniversiteli genç, bir anda bu kızla ilgili garip olaylar yaşamaya başlarlar. Aniden beliren,telepatik görüntüler, belirsiz fısıltılar, lanetli olaylar çevrelerini sarar. Kızla ve ailesiyle hiçbir ilgileri yokken neden bu görüntülerle karşılaştıklarını çözemezler. Kendi kendilerine bir çıkış yolu ararken, gizemli kaçırılmanın ardındaki sırlar onları cinler alemine doğru sürükler.
Ölüm ve hatta ondan daha korkunç olan acılar şimdi çok daha yakındır... Dabbe ve Semum filmlerinin yönetmeni Hasan Karacadağ’ın imza attığı son korku filmi olan el-CİN bu coğrafyanın en bilinen mistik olgularından olan ‘cinler alemini’ beyazperdeye taşıyor. Oyuncu kadrosunda ise Fulya Zenginer, Serdal Genç, Oğuzhan Yıldız, Hande Kaptan ve Alper Kadayıfçı gibi isimler yer alıyor

Facebook Internet Explorer 9 ile Çok Daha İyi

Internet Explorer 9, hem temiz ve sade arayüzü ile en sevdiğiniz web sitelerinin içeriklerini ön plana çıkarıyor, hem de gelişmiş güvenlik özellikleri sayesinde web’de kişisel bilgilerinizin gizliliğini ve bilgisayarınızın güvenliğini koruyor. Windows 7 için özel olarak geliştirilmiş olan IE9’un bir diğer avantajı da, tek tıkla ulaşabilmeniz için sık kullandığınız siteleri PC’nizin görev çubuğuna taşıması.

Internet Explorer 9’un site sabitleme özelliğinden faydalanmak için tek yapmanız gereken, sabitlemek istediğiniz site açıkken adres çubuğunda yer alan site logosunu ya da açık olan sekmeyi Windows 7 görev çubuğuna sürüklemek. Bunu yaptığınızda siteyi, öncesinde tarayıcıyı bile açmaya gerek kalmadan, tek tıkla erişilebilecek şekilde masaüstünüze taşımış oluyorsunuz.

Internet Explorer 9’un sabitleme özelliği sayesinde, Facebook’u da çok daha etkin şekilde kullanmanız mümkün. Internet Explorer’ın Facebook’a özel sıçrama listesi sayesinde hem tarayıcınızı bile açmadan Facebook’un farklı bölümlerine anında tek tıkla ulaşabiliyor, hem de Facebook’taki yeni bildirimlerinizden anında haberdar olabiliyorsunuz. Internet Explorer 9’un Facebook sabitleme özelliğinden faydalanabilmek için, IE9 adres çubuğundaki Facebook ikonunu veya Facebook sekmesini tutup Windows 7 görev çubuğuna sürüklemeniz ve buraya bırakmanız yeterli.

Hemen Internet Explorer 9'u yükleyip ayrıcalıklarını yaşamak için tıklayın!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

15 Nisan 2012 Pazar

Pedagojİk formasyon programı kaldırıldı


Pedagojik Formasyon Sertifika Programı Yök’ün 05.04.2012 Tarihli Yükseköğretim Genel Kurul Toplantısında Alınan Kararlar doğrultusunda kaldırılmıştır.

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi sayfasında yayınlanan habere göre pedagojik formasyon sertifika programının kaldırılmasına ilişkin karar şöyledir:

05.04.2012 Tarihli Yükseköğretim Genel Kurul Toplantısında Alınan Kararlar

a)Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 09.02.2012 tarihli toplantısında alınan öğretmenlik programlarında açık veya uzaktan eğitim sistemiyle lisans programlarına öğrenci alınmaması hususundaki kararı da dikkate alınarak 2012-1013 eğitim-öğretim yılı da dahil olmak üzere Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi bünyesinde yer alan Okul Öncesi Öğretmenliği ile İngilizce Öğretmenliği programları ile öğrenci alan mevcut uzaktan eğitim öğretmenlik programlarının öğrenci alımının durdurularak kapatılmasına,

b) Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ihtiyacı olan Okul Öncesi Öğretmenliği, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık ,Özel Eğitim Bölümü öğretmenlikleri, İlköğretim Din kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ikinci öğretim programları hariç Eğitim Fakülteleri bünyesinde yer alan diğer alanlardaki mevcut ikinci öğretim programlarının kapatılmasına, kapatılan alanlarda yeni ikinci öğretim programlarının açılmamasına,

c)Yeni pedagojik formasyon sertifika programları açılmamasına ve daha önce açılmasına izin verilen programların da mevcut öğrencilerin işlemleri bittikten sonra kapatılmasına, karar verilmiştir.

Kaynak: http://egitim.gop.edu.tr/birimDefault.aspx?dilId=1&birimlerId=7

Görüşlerimiz

Bundan sonra üniversiteler pedagojik formasyon sertifika programı açamayacaklardır.Ancak pedagojik formasyon sertifika programının kaldırılması,formasyon eğitiminin verilmeyeceği anlamına gelmemektedir.Çünkü bazı öğretmenliklerde pedagojik formasyon almaksızın atanamayacak öğretmenlik alanları bulunmaktadır.Örneğin;

Adalet Öğretmenliği:

Hukuk Fakültesi (*)

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi

Kamu Yönetimi

Bahçecilik Öğretmenliği:

Bitkisel Üretim

Bahçe Bitkileri

Bitki Koruma

Peyzaj

Peyzaj Mimarlığı

Biyoloji (Botanik)

Süs Bitkileri

Yukarıdaki öğretmenliklere Meb 80 sayılı çizelgede kaynak olarak herhangi bir eğitim fakültesi bölümü gösterilmeyip,formasyon sertifikası olanların atamaları yapılacağı belirtilmektedir.

Eğer formasyon eğitimi kaldırıldığı takdirde bu öğretmenliklere atama nasıl yapılacaktır?

Yök ve Meb kararın alınmasında bunları düşünmüş olması gerekmektedir.

Pedagojik Formasyon Sertifika Programı kaldıralacağına göre ortaya 3 adet görüş çıkmaktadır:

1.Ya eski Ales’li sistem olan olan Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans şekline dönülecektir.(Bu ihtimal düşüktür.Çünkü Ales başvuruları öncesinde duyurulmuş bir karar değildir.)

2.Ya da yeni alternatif bir formasyon programı getirilecektir.

3.Ya da belli bir süre formasyon programlarına öğrenci alımına son verilecektir.

Formasyon ile ilgili gelişmeler olduğu takdirde bilgi verilecektir.

12 Nisan 2012 Perşembe

YERALTI (2012 YERLİ FİLM)



Vizyon tarihi: 13 Nisan 2012

Yönetmen: Zeki Demirkubuz
Oyuncular: Engin Günaydın, Nergis Öztürk, Serhat Tutumluer, devamı...

uzun metrajlı film Türkiye . Tür Dram
Süre: 107 dk Yapım yılı: 2012
Dağıtımcı: Tiglon

Özet: Karanlık filmlerin yönetmeni Zeki Demirkubuz, ünlü Rus yazar Dostoyevsky'nin Yeraltından Notlar adlı klasik yapıtından esinlenerek kurguladığı son filmini Ankara'da çekti. Başrolde televizyon komedilerinden sonra sinemada dramatik karakterlere geçiş yapan Engin Günaydın'ı seyrettiğimiz film bu sezonun öne çıkan yerli yapımları arasında yer alıyor.
Nefret ettiği eski arkadaşlarının akşam yemeğine kendisini zorla davet ettiren Muharrem'in, bu yemek ile birlikte başlayan didişmeleri, ego gösterileri sonucu eski defterlerin açılması ile utanç dolu hesaplaşmalarla karşı karşıya kalmasını konu alan Yeraltı, bireyin varoluşsal sorunlarını irdeleyen bir film.
Zeki Demirkubuz'un Yeraltı filminin galası 31. İstanbul Film Festivali'nde.
FİLMİN FRAGMANI:

FİLM(2012 YERLİ FİLM)


Vizyon tarihi: 13 Nisan 2012

Yönetmen: Kerem Topuz
Oyuncular: Öznur Kula, Özgür Emre Yıldırım, Cumali Karakaya, devamı...

uzun metrajlı film Türkiye . Tür Aksiyon
Süre: 97 dk Yapım yılı: 2011
Dağıtımcı: Medya Vizyon


Özet: Kemal Mutlu bir sinema filmi çekmeyi kafasına koyan, yönetmenlik heveslisi bir gençtir. Amatör bir kamera alıp, sürekli çevresini çekmeye başlar. Beraber yaşadığı ev arkadaşı Nuri'nin yetimhane yıllarından olan arkadaşı İzzet hapisten çıktıktan sonra bir gün çıkagelir. Nuri ne kadar naif, sakin kendi halinde bir insansa İzzet o kadar tersine bıçkın ve bela dolu bir adamdır. Kemal doğal hayatım akışında filmi için tam da aradığı adamı bulduğuna inanır ve onun her anını kameraya almaya başlar.
Beraber o akşam dışarı çıkmalarıyla İzzet'in gittikleri mekanlarda olay çıkartması bir olur. Bara eğlenmeye gelen oyuncu Öznur Kula’yı silah zoruyla rehin alan İzzet, kadını Kemal ve Nuri'nin evine götürür ve gece gitgide çığrından çıkar...Kemal artık yönetmen olarak kontorülü tamamen kaybetmiştir...
Kerem Topuz’un ilk uzun metrajlı sinema deneyimi olan ve "içinden film geçen filmler" teması çevresinde gelişen yapım, kurgu-gerçeklik arasındaki ince çizgiyi her an kaybedebileceğimizi hatırlatıyor...
FİLMİN FRAGMANI:

AÇLIK OYUNLARI (2012)



Vizyon tarihi: 23 Mart 2012

Yönetmen: Gary Ross
Oyuncular: Jennifer Lawrence, Josh Hutcherson, Liam Hemsworth, devamı...
Orijinal adı The Hunger Games
uzun metrajlı film ABD . Tür Aksiyon , Dram , Bilimkurgu
Süre: 102 dk Yapım yılı: 2012
Dağıtımcı: Tiglon


Özet: Yakın bir gelecekte Kuzey Amerika kuraklık ve arkasından gelen yangın ve kıtlıklarla zayıflayarak çökmüş; yerini bir başkent ve 12 eyaletten oluşan Panem adında bir ülkeye bırakmıştır. Bu yeni ülkede her sene eyaletlerden kura ile seçilen ikişer gencin katıldığı "Açlık Oyunları" düzenlenmektedir. Kısmen eğlence amaçlı, kısmen de halka göz dağı vermeyi hedefleyen bu oyunlar, ayrıca tüm Panem ülkesinde televizyonlardan da izlenmektedir. 24 farklı 'yarışmacı' bütün televizyon seyircilerinin gözleri üzerindeyken, rakiplerini eleme ve hayatta kalma mücadelesi vermektedirler.
Katniss'in 16 yaşımdaki kız kardeşi Primrose, maden yataklarıyla ünlü eyaletin 'kadın yarışmacısı' olarak seçildiğinde Katniss onun yerini almak için gönüllü olur. Erkek katılımcı Peeta ile Katniss, kendilerinden yaş ve kuvvet açısından daha büyük, güçlü ve ömürleri boyunca bu an için eğitilmiş olan rakiplerine karşı ayakta durmaya çalışırlar...
Ülkemizde Seabiscuit 'in yazar ve yönetmeni olarak tanıdığımız Gary Ross'un yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği film Suzanne Collins'in aynı adlı romanından gene Ross tarafından beyazperdeye aktarıldı. Film başrollerini ise genç oyuncular Jennifer Lawrence ve Josh Hutcherson paylaşıyor...
FİLMİN FRAGMANI:

Öğrenci Kısa Filmleri Neden Berbattır ?


İnternette epeydir dolaşan bir yazı. Kimin yazdığını belli değil sanırım. Biraz kısaltılmış bir çevirisini yapmaya çalıştım. Bayağı eğlenceli, film yapma niyeti olanlara da yararlı olacaktır tahminimce. Yani, hem güldürüyor, hem düşündürüyor.

Kaydırma + Zum
Yani, zum yaparken kamerayı geri kaydırmak… Ya da tersi… Ortadaki nesne aynı boyutta kalırken arka plan değişir. En yaratıcılıktan uzak ve kabak tadı vermiş numaralardan biri. Filminizin “ben bir öğrenci filmiyim” diye bağırmasından başka bir işe yaramaz. Hitchcock, Vertigo’da kullandı, Spielberg Jaws’ta kullandı ama artık yeter.

Acı Çeken Sanatçı Filmi
Hikaye şöyledir: Bunalımlı bir sanatçı (yazar, sanatçı, heykeltraş veya müzisyen; ama %90’ında yazar), bir tür iç çatışma halindedir (bir akrabası ölmüştür, kitap yetişirmeye çalışıyordur falan). Bu rencide ruh, bir ilham kaynağı ile karşılaşır (güzel bir kadın, yaşlı bir bilge, büyülü bir zamazingo falan), bu da kahramana bir tür aydınlanma yaşatır ve yaratıcı bunalımını aşar (kitabını veya resmini bitirir, ilham perisinin heykelini yapar falan). Acı Çeken Sanatçı filmi, genellikle “kendiyle boğuşan adam” hikayesidir, ki izleyeni ilk iki dakikada uyutacağı garantidir. Bu filmlerin bir ayırt edici özelliği de, kahramanın en az bir dakika boyunca (genelde sigara içerekten) boşluğa baktığı sahnedir.

Aşırı Yavaş Diyalog
Bir öğretmenim bir keresinde bana, “bir saniyelik gerçek zaman, üç saniyelik film zamanına denktir” demişti. Akılda tutmak lazım. Öğrenci filmlerinde dikkatinizi çekmiştir, iki cümle arasında hep gereğinden uzun bir boşluk vardır. Neden böyle yaparlar, bilinmez. Ortalama bir “gerçek” filme baktığınızda, genelde diyalogların çok hızlı olduğunu görürüz. Çünkü insanlar, konuştuklarından daha hızlı anlayabilirler. Ayrıca bu yavaş diyalog, senaryodaki kötü bir repliğin etkisini arttırır. Bir sonraki replik gelene kadar geçen sürede, kötü replik, bir osuruk gibi havada asılı kalır.

Rüya Sahneleri ve Geri Dönüşler
Eğer öğrenci filminin Kung Fu’nun bir bölümü gibi görünmesini istemiyorsan, rüya sahneleri ve geri dönüşlerden uzak dur, Çekirge. Bir rüya sahnesi genelde, “karakter hakkında bilgi vermek için aklıma daha iyi bir şey gelmedi” demektir. Komik rüya sahneleri hariç. Onlar serbest.

Kötü Ses
Görüntüsü çok güzel bir film yapabilirsiniz, ama ses kötüyse, film de kötü olur. Kötü ses kadar öğrenci filmini mahveden bir şey yoktur. Tamam, bütçeler kısıtlıdır, ama çoğu öğrenci yönetmen, görüntüye verdiği önemi sese vermez.

“Bakın, ben yönetmen oldum” çekimleri
Örnekleri arasında, akvaryumun arkasından çekim, nedensizce tepeden çekim, kamerayı yamuk tutarak çekim falan vardır. En meşhuru da “buzdolabının bakış açısı” çekimidir, yani kamerayı buzdolabının içine, çöp kovasına, tuvaletin içine falan koyarak yapılan çekim. Tamam, hevesinizi almak istiyorsunuz, ama çok dandik görüneceğini unutmayın.


Yanlış Oyuncu Seçimi
· Filmdeki arzu nesnesi olarak kız arkadaşınızı oynatırsanız, seyirci bunu fark eder.
· Tabii bir gudubeti süper model gibi göstermeye de çalışmayın.
· Dengesiz çiftler… Seyirci, siz öyle istemediğiniz halde, “bu kızın bu adamla ne işi var” diye düşünmesin.
· Yaşlı karakterleri arkadaşlarınıza oynatmayın. Saçları beyazlatmak için bebe pudrası kullanıp takma sakal takarak altından kalkamazsınız.
· Yeri gelmişken söyleyelim. Birilerini sırf seksi oldukları için oynatmayın. Bu genellikle genç erkek yönetmenlerin yaptığı bir şeydir. İster itiraf etsinler, ister etmesinler; sırf beğendikleri bir kızla bir süre takılmak için, güzel kızlara rol yazarlar. Genellikle senaryo bu kızın açık saçık giyinmesini ya da çıplak olmasını gerektirir. Böylece abazan yönetmenimizin fantezileri şenlenir. Film yapıyorsunuz, bikini yarışması değil… Eğer derdiniz başkaysa, hiç ayak altında dolaşmayın.

Kaş-Göz Oynatmak
Aşırı mimikler, deneysel tiyatroda ya da pandomimde işe yarayabilir, ama filmde olmaz. Yalnızca, eğer karakterler ilk dört dakika içinde seks yapıyorlarsa, kabul edilebilir.

“Hiçbir Şey Olmaz” Filmi
Çok sık rastlanan bir kötü öğrenci filmi tipi. Genelde, bir baş karakterin, çevresindekilerle hiçbir yere varmayan konuşmalar yapması şeklinde cereyan eder. 45 dakika hiçbir şey olmaz. Sonda bir anda nereden geldiği belli olmayan şekilde heyecan yükselir ve her şey bir sonuca bağlanmaya çalışılır. Ama o ana kadar herhangi bir çatışma ya da merak uyandıracak bir şey olmadığı için, seyirci uyumuştur ve finali kaçırır. Bu filmlerin en yaygın temaları “çocukluğuma ait hiç kimsenin umurunda olmayan tatlı anılar”, “yaşamdan, yaşamın kendisinden daha sıkıcı bir kesit”, “tanıdığım komik insanlar” gibi şeylerdir. Yaklaşık yarısında alkolik ve yalnız bir anne veya baba vardır.

Kameranın İçine Yürüyen Karakter
Bir karakter kameraya doğru yürür ve objektifin içine girer, görüntü kararır. Arkasından da kameradan uzaklaştığını görürüz. Aman ne büyük buluş!

Video Efektlerinin Aşırı Kullanımı
Eğer hikayenizi anlatmak için gerçekten bir işlevi yoksa, efektlerden uzak durun. Sırf biri sizi Avid’in önüne oturttu ve elinizin altında bir sürü efekt var diye kendinizi onları kullanmak zorunda hissetmeyin. Amacınız, güzel bir film yapmak. Tabii cinelook ya da renk düzeltme tarzı efektleri bunun dışında tutmak lazım. Ayrıca bindirmelerden mümkün olduğunca uzak durun, bir anlamı olmadıkça kullanmayın. Kesmeyle aynı şey değildir.

Dramatik Sigara
Kahramanımızın bir derdi vardır. Ne yapar? Bir sigara yakar. Tamam, insanlar sıkkın olduklarında bir sigara yakabilirler, ama bunu anlatmak için daha özgün bir şeyler de bulabilirsiniz, değil mi?

Aynadan Çekim
Yanlış anlamayın, aynadan çekim yerinde kullanıldığında iyi bir etki yaratır. Ama öğrenci yönetmenler, bunun gibi pek çok tekniğin suyunu çıkardıkları için, aynadan çekim, doğrudan “kötü öğrenci filmi” sinyali verir. “Süper! Kadın el aynasını masanın üstünde koymuştur, böylece arkada duran kocasını da görürüz, hem de aynı karede! Aman Allahım, ne kadar dahiyim!”


Anlatıcı Ses
Hikayenizi anlatmak için aksiyon kullanmamanın kötü bir bahanesi… Öğrenciler anlatıcı sese bayılırlar, çünkü karakteri ve filmin dünyasını anlatmak için ilginç bir sahne düşünemeyecek kadar tembeldirler. Anlatıcı ses, ucuz durur ve sıkıcıdır. Eğer hikayenizi anlatmak için aksiyon kullanmak istemiyorsanız, film okulunda ne işiniz var? Gidin kitap yazın. Film yapıyorsanız da, anlatıcı sesi çok dikkatli kullanın.

Bitmek Bilmeyen Bitiş Jeneriği
Anladık, filminizi çok seviyorsunuz ve teşekkür etmek istediğiniz çok insan var. Ama bu film, bir gösterimde on tane film izleyecek insanlara gösterilecek. Filmin kendisinden uzun süren bitiş jenerikleri görmüşlüğümüz vardır. O yüzden şunları aklınızda tutun:
1) Yazılar hızlı aksın. Bayağı hızlı aksın.
2) Karakterler küçük olsun.
3) Ekibin her üyesinin adı ekranda tek başına görünmek zorunda değildir.
4) Aile ağacınızın tamamına ismiyle teşekkür etmeniz gerekmez.

Aşırı ve Gereksiz Küfür
Niye? Çünkü gangsterler sert adamlardır. Çünkü Rezervuar Köpekleri’ne bayıldınız. Çünkü herkese ne kadar sistem karşıtı falan olduğunuzu göstermek istiyorsunuz. Hadi oradan!
Sahne Bir: Kahramanımız uyanır.
Bir filmi, çalar saatin çalmasıyla başlatmak kadar baştan aşağı kötü bir fikir yoktur. Biri saati susturur. Uyanır. Esner. Arkasından “Aman tanrım, geç kaldım!” şeklinde bir replik gelir. Tamam, anladık. Ama neden bu kadar çok görüyoruz bunu.

Kabak Tadı Veren Konular
Birisi eşcinseldir (ya da cinselliğini sorgulamaktadır). Birisi ölmektedir. Birisi uyuşturucu kullanmaktadır (hiç kimse filminizde esrar ya da eroin gösterecek kadar cesur olmanızı umursamaz, tabii biri eroini gözüne enjekte ediyorsa, o başka). Birinin annesi ölmektedir. Birisi, bir başkasını takip etmektedir. Genç gangsterler. Yaşlı gangsterler. Duygusal çocuk kendisini sevmeyen bir kızı sever. Birisi AIDS olmuştur. Ucube kahramanlar (birisinin sırtından çıkan üçüncü bir kolu vardır, ama sonunda onu seven üç kollu bir kız bulur). Birisi banyo küvetinde ölür (temizlemesi ne kadar kolay, değil mi?). Eski korku ya da karate filmleriyle dalga geçmek. Birisi şehirde dolaşıp çevresine bakınır. Sokak fahişesi, onu kurtarmak isteyen bir adam bulur. Çocuklar göründükleri kadar masum değildirler (evet, biliyoruz). Kötü evlilik. Tecavüz. Tek yumurta ikizleri. Ve nihayet en popülerleri: İntihar.

Son Söz:
Sanatta kural yoktur. Ama aslında vardır. Size paradoks gibi görünebilir. Kalbinizden ne geçiyorsa onu yapmakta serbestsiniz tabii. Ama aklınızda bulundurun, işin tekniğini bilmeden sanat yapmaya çalışmak genellikle sizi anlaşılmazlığa ve kendini beğenmişliğe götürür. Ama birçok insan da David Lynch’i sever.

gnoxis.com
Alıntıdır...