Paris Yeraltı Mezarları
Aşıklar şehri Paris’in altının insan kemikleriyle dolu mezarlıklar ağıyla sarılı olduğunu biliyor muydunuz? 19. Yüzyılda sefalet içindeki Paris halkının öldükleri zaman mezar ve tabuta verecek paraları yoktu. Bu nedenle de ölen fakir halkın cesetleri bu yeraltı labirentlerine bırakılırdı. Binlerce insanın iskeletleri bugün halen bu yer altı delhizlerinde bulunuyor.
Sedlec Kilisesi
Küçük bir kilise olan Sedlec’in öyküsü de benzer. Kilise yapılırken eski bir mezarlığın üzerine yapılıyor ve çıkan kemikler atılmayıp kilise dekorasyonunda kullanılıyor. Sonuç bu.
Waverly Hills Senatoryumu
1910′da hizmete açılmış ve tüberküloz hastalarının tevadisinin amaçlandığı, şu anda terkedilmiş olan bu senatoryumda 52 yılda 62000 insan ölmüş. Dönemin tıp biliminin acizliği hakkında ipucu veren senatroyumda ölüler çok fazla olduğundan, ölüler bodrumda açılan derin deliklere dikey olarak atılıyorlarmış. Senatoryumun korku severler için lanetli bir otel olarak yeniden yapılması çalışmaları halen devam etmekte.
Yılan Adası
Brezilya’da Sao Paolo açıklarında bulunan bu adaya yılan adası denmesinin bir nedeni var. Adada metrekareye 1-5 arası yılan düşüyor. Yani bu adada bir yılana basmadan bir adım atabilmek mümkün değil. Bazıları çok zehirli olan binlerce yılanla dolu olan bu adaya insanların çıkması tehlikeli ve yasak.
Poveglia Adası
Avrupa Kara Veba salgını ile karşılaştığında Romalılar çare olarak veba hastalarını bu adaya getirip burada imha etmişler, canlı canlı yakmışlar. Adada 160000 insanın korkunç şekillerde öldürüldüğü düşünülüyor. Bu yetmezmiş gibi 1922′de ada akıl hastanesi olarak kullanılmış ve binlerce insana deneysel tıp başlığı altında işkence yapılmış.
Dracula Şatosu
Vlad veya diğer bilinen ismiyle Kont Dracula’nın şatosu da listemizde yer alıyor. Vampir efsanesiyle özdeşleşmiş Dracula efsanesinin doğduğu bu şatoda, Kont Vlad yaptığı akıl almaz işkenceler ile bu sıfatı ve yakıştırmayı hakketmiş olsa gerek.
Cachtice Kalesi
Avrupa’da yüzlerce şato var, bu şatonun özelliği ise 1600 lerde Kontes Elizabeth Báthory de Ecsed tarafından kullanılmış olması. Kontes Elizabeth Báthory de Ecsed civarda yaşayan 600 kadar genç kadını bu şatoda türlü işkencelerle öldürmüştür. Kurbanlarının derilerini yüzdüğü, yaktığı, açlıktan öldürdüğü, yediği ve gençleşmek için kanlarında banyo yaptığı söylenir. Kontes Elizabeth Báthory de Ecsed’in tarihteki en büyük seri katil olduğunu söyleyebiliriz.
Aokigahara Ormanı
Japonya’da bulunan bu orman İntihar Ormanı olarak da biliniyor. O kadar sık bir orman ki içinde rüzgar bile esemiyor. Çok sessiz bir yer olan bu ormanda eski zamanlarda Japon halkı yaşlılarını ölüme terk edermiş. Günümüzde ise ormanı daha çok intihar etmek isteyenler kullanıyor. Her yıl yaklaşık 30 kadar yeni ceset bulunsa da aslında kendini burada öldürenlerin sayısı çok daha fazla.
Kaynak: Bloody Disguisting
Aşıklar şehri Paris’in altının insan kemikleriyle dolu mezarlıklar ağıyla sarılı olduğunu biliyor muydunuz? 19. Yüzyılda sefalet içindeki Paris halkının öldükleri zaman mezar ve tabuta verecek paraları yoktu. Bu nedenle de ölen fakir halkın cesetleri bu yeraltı labirentlerine bırakılırdı. Binlerce insanın iskeletleri bugün halen bu yer altı delhizlerinde bulunuyor.
Sedlec Kilisesi
Küçük bir kilise olan Sedlec’in öyküsü de benzer. Kilise yapılırken eski bir mezarlığın üzerine yapılıyor ve çıkan kemikler atılmayıp kilise dekorasyonunda kullanılıyor. Sonuç bu.
Waverly Hills Senatoryumu
1910′da hizmete açılmış ve tüberküloz hastalarının tevadisinin amaçlandığı, şu anda terkedilmiş olan bu senatoryumda 52 yılda 62000 insan ölmüş. Dönemin tıp biliminin acizliği hakkında ipucu veren senatroyumda ölüler çok fazla olduğundan, ölüler bodrumda açılan derin deliklere dikey olarak atılıyorlarmış. Senatoryumun korku severler için lanetli bir otel olarak yeniden yapılması çalışmaları halen devam etmekte.
Yılan Adası
Brezilya’da Sao Paolo açıklarında bulunan bu adaya yılan adası denmesinin bir nedeni var. Adada metrekareye 1-5 arası yılan düşüyor. Yani bu adada bir yılana basmadan bir adım atabilmek mümkün değil. Bazıları çok zehirli olan binlerce yılanla dolu olan bu adaya insanların çıkması tehlikeli ve yasak.
Poveglia Adası
Avrupa Kara Veba salgını ile karşılaştığında Romalılar çare olarak veba hastalarını bu adaya getirip burada imha etmişler, canlı canlı yakmışlar. Adada 160000 insanın korkunç şekillerde öldürüldüğü düşünülüyor. Bu yetmezmiş gibi 1922′de ada akıl hastanesi olarak kullanılmış ve binlerce insana deneysel tıp başlığı altında işkence yapılmış.
Dracula Şatosu
Vlad veya diğer bilinen ismiyle Kont Dracula’nın şatosu da listemizde yer alıyor. Vampir efsanesiyle özdeşleşmiş Dracula efsanesinin doğduğu bu şatoda, Kont Vlad yaptığı akıl almaz işkenceler ile bu sıfatı ve yakıştırmayı hakketmiş olsa gerek.
Cachtice Kalesi
Avrupa’da yüzlerce şato var, bu şatonun özelliği ise 1600 lerde Kontes Elizabeth Báthory de Ecsed tarafından kullanılmış olması. Kontes Elizabeth Báthory de Ecsed civarda yaşayan 600 kadar genç kadını bu şatoda türlü işkencelerle öldürmüştür. Kurbanlarının derilerini yüzdüğü, yaktığı, açlıktan öldürdüğü, yediği ve gençleşmek için kanlarında banyo yaptığı söylenir. Kontes Elizabeth Báthory de Ecsed’in tarihteki en büyük seri katil olduğunu söyleyebiliriz.
Aokigahara Ormanı
Japonya’da bulunan bu orman İntihar Ormanı olarak da biliniyor. O kadar sık bir orman ki içinde rüzgar bile esemiyor. Çok sessiz bir yer olan bu ormanda eski zamanlarda Japon halkı yaşlılarını ölüme terk edermiş. Günümüzde ise ormanı daha çok intihar etmek isteyenler kullanıyor. Her yıl yaklaşık 30 kadar yeni ceset bulunsa da aslında kendini burada öldürenlerin sayısı çok daha fazla.
Kaynak: Bloody Disguisting
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder